KIYMETLİ YAŞAM

Hepimizin kendine göre sevdiği sözler vardır. Düşünürlerin, filozofların ya da eski insanların ağzından çıkmış; kulağa küpe olacak, yaşama ders olacak sözler. Hatta bazıları yaşam felsefesi şeklindedir. Sosyal medyada da bazen birilerine gönderme olarak, bazen ben buyum, buna inanırım demek için bazen de duvar süsü olarak kullanılır bu sözler. Hani derler ya on numara beş yıldız bu söz  Hatta yanına parlayan  bir yıldız daha takabiliriz duruma göre  Ben de çok severim bu sözleri, sosyal medya dan ziyade çerçeveleyip evimin, ofisimin sık bulunduğum ortamların duvarına asarım. Amacım; her gün onu görüp uygulamak, tüm bedenime kadar işleyebilmektir.

İlk filozoflardan Pythagoras’ın okul öğretilerinde de çok önemli ve uygulama konusudur. Pythagoras, öğrencilerini eğitmek istediği konuları özetleyerek kısa ve net  bir söze dönüştürür, bunu bir kâğıda yazıp yanlarında taşımalarını ve günlerce içselleştirmek için pratik yapmalarını istermiş. Burada hemen aklıma bir söz geliyor: “Kasa geçmemiş bilgi sadece bir söylentiden ibarettir.” İşte bu anlamlı, beğenilen sözler sözde kalınca hiçbir işe yaramıyor. Uygulayıp, içselleştirip o sözü yaşayan olmak, o sözle dönüşebilmek, bedenin, aklın her hücresinde yaşayabilmek önemli olan…

İnsanın dönüşmesi, yeni alışkanlıklar kazanması, bildiğini yapabilen olması için bir gerçek disiplin çabası olduğuna inanıyorum. Ciddi anlamda vakit ayırıp emek vermek istediğimiz sonucu getiriyor. araba  ustası gibi  arabayı tamir eden yüzüncü darbe değil ondan önce vurulan 99 darbenin birliğidir. Diyeceğim şu ki sözle davranış, yaşam tarzı bir olmalıdır. Ancak o zaman söz anlam kazanır. Kendim de dahil olmak üzere önce söylenene hemen arkasından da o sözün eyleminin varlığının olup olmadığına bakarım. İşte bu yüzden sevdiğim bir sözü duvara asıp en az birkaç hafta bakar uygulama gayretine girerim. İşe yarıyor size de tavsiye ederim.